netcat
Netcat aslında çok az iş yapan, ancak yaptığı işi hem çok basit hem de çok verimli yaptığı için sistem yöneticilerinin, ağ yöneticilerinin ve hatta programcıların vazgeçilmez araçlarından biri olmuştur. Az tanımlı işi iyi yapmasıyla da Unix felsefesinin en iyi temsilcilerindendir.
Yaptığı iş sadece şu: TCP ve UDP kullanarak ağdan veri okuyup yazmak.
Bu kadar temel bir işi yapan program doğru kullanıldığında birçok ağ problemini teşhis etmede yardımcı olabilir, dosya transferi yapmanıza olanak sağlayabilir, basit proxy'ler kurmanıza veya port taramaları yapmanıza müsaade edebilir.
Sözü daha fazla uzatmadan birkaç örnekle başlayalım ve netcat'in yapabileceklerini örnekler üzerinden görelim.
Bağlantı Kontrolü
Linux sunucunuzun herhangi başka bir sunucuya bağlantıyı sağlıklı gerçekleştirip gerçekleştiremediğini test edebilirsiniz. Örneğin elimizdeki sunucu veriteknik.com adresinin 81 portuna TCP üzerinden bağlantı sağlayabiliyor mu kontrol edelim.
Yukarıdaki komut sonucunda netcat herhangi bir bağlantı kuramadığı için sonlanmaktadır. Benzer testi açık olduğunu bildiğimiz bir sunucunun ssh portu üzerinde gerçekleştirelim.
Doğrudan bizi ssh server karşıladı, ve bir mesaj gönderdi. Bundan sonra nc sizden girdi bekler, yazdığınız girdiyi ise karşı tarafa gönderecektir. Örneğin a karakterini gönderelim. ("a" yazıp Enter tuşuna basıyoruz)
SSH server bize protokolün uyuşmadığını söyledi ve bağlantıyı sonlandırdı. Kısacası SSH ile aynı dili konuşamadık, ancak burada test ettiğimiz işlem, ilgili sunucunun 22. portuna TCP ile erişim sağlayabildiğimiz ve burada bizi bir servisin karşıladığı oldu.
Aynı işlemi veriteknik.com için 80 portuna da yapabiliriz. Normal şartlar altında bir web sunucu (Apache, nginx vs.) bağlantı sağlandıktan sonra tıpkı SSH'ta yaptığımız gibi bir paket gelmesini bekler, bu pakede göre de bir cevap gönderir. Eğer başarıyla 80 portundan bağlantı sağlarsak, yine a verisini gönderip gelen cevaba bakacağız.
Burada bizi Apache 2.4.6 web sunucusu karşıladı ve gönderdiğimiz pakedi anlamadığını ifade eden 400 Bad Request cevabını HTML olarak döndürdü.
Eğer bağlantıyı TCP olarak değil de, UDP olarak sağlamak isteseydik, -u parametresini kullanmamız yeterli olacaktı.
Port Tarama
Biraz önce bir servisin çalışıp çalışmadığını kontrol ettik. Ancak bunun için hem tek bir port belirtmemiz gerekti, hem de bazı durumlarda veri göndermemiz gerekti. Örneğin ssh ile kurduğumuz bağlantıda ssh server doğrudan bize protokol bilgisini gönderdiği için bağlantı sağlayabildiğimizi anlayabildik, ancak Apache bizden bir input bekledi. Yine de benim TCP bağlantısını başarılı şekilde tamamlayıp tamamlayamadığımı anlayabilmem gerekiyor. Bunun için basit bir -z parametresi sağlıyor netcat.
Eğer daha detaylı sonuç almak isterseniz, verbose modunu açabilirsiniz.
Burada isteği gönderdiğimiz ağ kartı cihazının adı, IP adresleri ve kullanılan portlar gibi bilgiler yer alıyor.
Eğer port taramasını yaptığınız servis bir firewall arkasındaysa, bağlantının başarısız olduğu bilgisi gelmeyebilir, bu yüzden bağlantınız havada kalabilir. Örneğin Google'ın 81. portunu tarayacak olursak, cevap gelmeyecektir, ancak netcat de cevap gelmesini bekleyecektir.
Normal şartlar altında bir TCP bağlantısı karşını karşı taraf reddederse bunun sinyalini alırız, ancak firewall'lar özellikle bunu göndermediği için netcat bağlantıyı sonlandırmayıp bekliyor.
Eğer firewall arkasında bulunmayan ancak 81 portundan hizmet sunmayan bir sunucuya tarama isteği gönderirsek aşağıdakine benzer bir sonuç alırız.
Belirtilecek portları aralık halinde de verebiliriz. Örneğin sunucunun 20-90 portları aralığını taramak istersek aşağıdaki gibi bir sonuç elde ederiz.
Bu sunucu üzerinde TCP 22 ve 84 portları cevap veriyormuş. Farkındaysanız portlara karşılık gelen servisler de parantez içerisinde yazıyor. Port 22 üzerinde SSH çalıştığını söylemiş netcat, ancak 84 portu için ctf-veriteknik yazıyor?
Port Numaraları ve İlgili Servisler
TCP ve UDP iletişiminde kullanılan port numaraları genel bir standarda ulaşmış denilebilir. Örneğin 80 portu HTTP için kullanılmaktadır. Ancak tahmin edeceğiniz üzere bu genel bir kanıdır ve her sunucu 80 portundan HTTP yayını yapmak zorunda değildir. Sunucular bu genel kanı'dan haberdar olmadıkları için, çoğunlukla kullanılan standart portların bir listesine ihtiyaç duyarlar. Aslında bu liste daha ziyade sunucuyu yöneten/kullanan kişinin ilgili portlarla karşılaştığında genellikle ne işe yaradıklarını anlayabilmelerini sağlar. Örneğin bir port taramasında veya sistemin genel sağlığı incelendiğinde 873. port üzerinde çalışan bir servis dikkatimizi çekerse, bunun genellikle rsync için kullanıldığını bilemeyebiliriz. Bunun için GNU/Linux sunucular üzerinde özel bir dosyada TCP/UDP port sayılarına karşılık gelen okunabilir servis isimleri yer almaktadır. Çoğunlukla bu dosya /etc/services
yolunda bulunur. Netcat gibi programlar bir porta karşılık servis ismi sağlarken, buradaki karşılıklarını dikkate alırlar. Bu dosyadaki 84 TCP portuna karşılık gelen değeri değiştirirsek (ya da, eğer yoksa eklersek) artık netcat buradaki değeri dikkate alacaktır. Yukarıdaki örnekte de 84 TCP için ctf-veriteknik değerini yazdığımız için bu sonucu aldık.
Buradan şu çıkarımı yapabiliriz: "O zaman bu dosya üzerinde 22 TCP'ye karşılık gelen değeri ssh yerine http yapsaydık, farklı görünecekti". Gerçekten de öyle. Bu yüzden port taramalarında SSH değeri görsek de, bunu netcat (veya benzeri programlar) tablolara bakarak belirtmektedir, 22. porta veri gönderip aldığı cevabı analiz edip hangi servisin çalıştığını belirtmemektedir. Dolayısıyla eğer tarama yaptığınız sunucu 22. port üzerinde SSH yerine FTP çalıştırıyorsa, tarama sonucunuz sizi yanıltabilir.
Çıkış Portunu Belirtmek
Normal şartar altında, uzak bir sunucuya bağlanırken, sunucunun portu belliyken, istemcinin çıkış portu belirtilmeyebilir. Örneğin bir internet sayfasına 80. porttan bağlanmanız, istemcinin çıkış için kendi üzerindeki 80. portu kullanacağı anlamına gelmez. İstemci çıkış portunu belirtmediği sürece, işletim sistemi yüksek sayılı port numaraları arasından uygun olanı kendisi belirler ve istemciyi bu port üzerinden veri göndermeye yönlendirir. Bu portlara Ephemeral Ports denilmektedir. Ancak ağımızda ve sistemimizde test yaparken, netcat'in çıkış portunu (source port) belirleyebiliriz. Bunu -p parametresiyle yaparız. Böylece örneğin sistemimizin 9091 portundan çıkış yapabilmesinin mümkün olup olmadığını test etmek için, çıkış portu olarak belirtmek yeterli olacaktır.
Yukarıdaki komut, 192.168.16.30 sunucusunun 80 portuna, kendi 9091 portundan çıkış yaparak bağlantı sağlamaktadır.
Port Dinleme
Biraz önce 84. portu taradığımızda en azından bir servisin dinlediğini öğrendik. Aslında bu makinada da netcat'e 84 TCP portunu dinlemesini söyledik. Yani bir makina 84. portta server görevi görürken, diğer makina bu porta veri gönderiyordu (client).
Netcat ile dinleme işlemleri listen'ın kısaltması olan -l parametresiyle gerçekleştirilir.
Örneğin bir sunucu üzerinde 84 TCP portunu dinlemek istersek, aşağıdaki şekilde netcat'i çalıştırdığımızda, veri gelmesini bekleyecektir.
NOT: Dinleme işlemleri için root yetkisi gerekmektedir.
Şimdi başka bir makinadan bu porta veri gönderirsek, verinin karşı tarafa ulaştığını görebiliriz.
Burada satırları yazarken ENTER tuşu ile gönderilmesini söylemiş olduk. Netcat satır sonlarını TCP paketleri halinde karşı tarafa gönderir. Sunucu tarafında bu verilerin ulaştığını görebiliriz.
Eğer client tarafında netcat programını sonlandırırsak, client server'a TCP bağlantısını sonlandıracağı bilgisini göndereceği için, server da sonlanacaktır. Eğer server'ın sürekli dinlemesini istiyorsak, yani bağlantıların TCP Fin paketiyle sonlandırıldığında bile server'ın yeni bağlantı beklemesini istiyorsak, -k parametresiyle başlatılması gerekir.
Kullanım Senaryoları
Netcat'in temel olarak ne iş yaptığını gördük. Başta bahsettiğimiz gibi aslında çok basit bir iş yapıyor, ancak sunucu/network yapınızda test sağlamak için kullanışlı olurken, standart girdi/çıktı yönlendirmeleriyle birçok problemi hızla çözmenize olanak sağlıyor.
Örneğin iki sunucunuz arasında VPN tünelleri veya güvenliik duvarları ayarlamışsanız, kurguladığınız yapıda iletişim problemi olup olmadığını, iki tarafta netcat ile server/client testleri yaparak tespit edebilirsiniz.
Sık kullanılan bu denetleme mekanizması dışında, birtakım farklı problemlere de çözüm sağlamaktadır. Bu bölümde bizim sıkça kullandığımız ve internette karşılaştığımız enteresan kullanım senaryolarından kısaca bahsedeceğiz.
Dosya Transferi
İki sunucu arasında hızlıca dosya transfer etmek istediğinizde, çeşitli sebeplerden dolayı SFTP, FTP, HTTPD gibi standart protokolleri kullanamayabilirsiniz. Bazen ortamdaki güvenlik duvarları buna izin vermez, bazen boş yere makinalara bu araçların sunucu ve istemcilerini kurmak istemeyebilirsiniz. Bunun için dosyayı gönderecek tarafta netcat'i client olarak, dosyayı alacak tarafta da netcat'i server olarak çalıştırıp dosya transferini gerçekleştirebilirsiniz.
Örneğin yedekler.tar.gz
dosyasını A sunucusundan B sunucusuna aktarmak istersek, ve bu sunucular arasında 9955 portunda iletişim sağlamamız mümkünse, önce B sunucusunda 9955 portunu dinleyip, gelen her şeyi yedekler.tar.gz
isimli bir dosyaya yönlendirmemiz gerekir.
Şimdi A sunucusundan dosyayı gönderebiliriz.
Farkındaysanız A üzerinde B.server yazdık. Bu B'ni hostname'i veya IP adresi olmalıdır. B'nin ise A'nın IP adresini bilmesine gerek yok.
A üzerinde çalıştırdığımız komuttaki -w
parametresi, timeout süresini belirtmektedir. Ayrıca dosya transferi tamamlandığı anda, B tarafı bağlantıyı kapatır, çünkü -k
parametresiyle çalıştırmadık.
Standart Çıktı Yönlendirme ile Veri Transferi
Biraz önceki örneğimizde, A sunucusu üzerinde yedekler.tar.gz dosyası hali hazırda mevcuttu. Bazı durumlarda bu dosya mevcut olmayabilir. Örneğin yedekler.tar.gz'nin bir MySQL veritabanı çıktısı olmasını isteyebiliriz, ancak MySQL dump'ını disk üzerine yazmamız mümkün olmayabilir. Çok büyük veritabanlarının yedeği alınırken, hem çalışan disk üzerinde gereksiz yazma işlemine sebep olmak istemeyebiliriz, hem de disk üzerinde büyük veritabanıyla aynı boyutlarda yer olmayabilir. Bu gibi durumlarda, veritabanının çalıştığı sunucuda (A sunucusu) mysqldump (veya benzer komut çıktısını) doğrudan netcat ile farklı sunucuya aktarabiliriz.
Yine istemci tarafında, ilk örneğimizde olduğu gibi belirli bir portu dinleyen ve gelen veriyi standart çıktıya yönlendiren bir netcat sunucusuna ihtiyacımız var.
Şimdi MySQL'in çalıştığı tarafta mysqldump komutunu olduğu gibi netcat'e yönlendiriyoruz. (Burada kullanıcı adı ve şifre vermek yerine, my.cnf dosyasını ayarlayabilirsiniz.)
Veriyi Sıkıştırarak Göndermek
Eğer veri çok büyükse, ağ üzerinde hızlanma sağlamak isterseniz ve veri sıkıştırılmaya uygunsa, araya gzip koyarak sıkıştırma sağlayabilirsiniz. Bu durumda karşı tarafta sıkıştırılmış veriyi açmanız gerekecektir. Biraz önceki mysqldump örneğinden gidecek olursak, önce dump'ı alıp, sonra veriyi sıkıştırıp, sonra da netcat ile gönderebiliriz. Ancak bu sefer veriyi alan tarafta da gzip ile "açma" işlemi yapmamız gerekecektir.
Burada gzip'in -d parametresi, sıkıştırılmış veriyi açacağımız (decompress) anlamına gelmekte. -c ise veriyi standart çıktıya yönlendirmektedir. Bunun yerine doğrudan dosya ismi de verebilirdik.
Veriyi gönderen taraf da artık sıkıştırarak gönderebilir.
Veriyi Şifreleyip Göndermek
Buraya kadar yaptığımız örneklerde iki netcat arasındaki veri ağdaki başkası tarafından dinlenilirse anlaşılabilir durumda olacaktır. Bu durum güvenlik açısında tehdit oluşturuyorsa, veriyi doğrudan openssl ile şifreleyip gönderebiliriz.
Dosyayı alacak (sunucu) tarafında aşağıdaki gibi bir komut dizisi yazılabilir.
Gönderiren de ters sırada işlemleri yapmak gerekecektir.
Veri MySQL sunucusu üzerinde önce şifreleniyor, sonra sıkıştırılıyor, ardından netcat ile diğer sunucuya gönderiliyor. Diğer sunucu önce sıkıştırılmış veriyi açıyor, ardından şifreyi çözüyor ve dosyayı yazıyor.
Burada sıkıştırma işlemini yapmak zorunda değiliz tabii ki, özellikle birden fazla işlemin uç uca eklenmesine güzel örnek sağladığı için, ve işlemlerin sırasının önemini vurgulamak için yaptık.
Last updated